34,4657
2.933,02
9.031,82
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Damadının kardeşi, elinin altındaki gazeteler üzerinden kuyunu mu kazıyor bilmem, ama milletimize yapılan bu hakaretin hesabını sormak, önce sana düşer. ‘Manşetlerle savaştık’ diyordun, al sana savaşılacak manşet. Önüne gelene terörist demeyi biliyorsun. İlla terörist arıyorsan, önce ay sonunu getiremeyen milletimizin sorunlarıyla alay eden, bu haysiyetsizliğe bakacaksın Erdoğan!” dedi.
Akşener, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmanın gündemine Anadolu Ajansı’nın “Japon esnaf” ve Takvim gazetesinde yayınlanan ‘Market’ haberleri vardı. Akşener, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yüklenerek, “Tokyolu Şef Yukimori’nin derdiyle dertleneceğinize, Ankaralı işletmeci Zeynep Hanım’ın derdiyle dertlenin” diye konuştu. Akşener, Boğaziçi Üniversitesi rektörlük tartışmaları için “Instagram fenomeni Damat Bakan gitti, şimdi ise damat aromalı rektör geldi” yorumunu yaptı.
Meral Akşener‘in özetle şunları söyledi:
Sayın Erdoğan; Kasım ayından bu yana, sokağa çıkma yasağı uygulanıyor. Esnaf kardeşlerim, aylardır dükkanları kapalı halde bekliyor. Kimi, evini satıp dayanıyor. Kimi, arabasını satıp dayanıyor. Kimisi de borç üstüne borç alıp, ayakta kalmaya çalışıyor. Çıkıp diyorsun ki; ‘Salgını kontrol etmek için, hafta sonu herkes evinde oturacak.’ Esnaftan bu fedakarlığı istiyorsun, tamam. Peki karşılığında, sen bu pandemiyi bitirmek için ne yapıyorsun? Mesela aşı stokladın mı? Hayır.
Birçok aşının 3. faz sonuçları açıklandı. Sonuçlar, aşıların, enfeksiyona karşı yüzde 100 olmasa da yoğun bakım veya ölüme sebep olan vakalara karşı yüzde 100’e yakın koruma sağladığını gösteriyor. Senin görevin ise o aşıları bulup getirmek ve bir an önce getirmekti. Ama sen bunu bile beceremedin. Minik ortağın Cinping Perinçek’e uydun, Uygur Türklerine yapılan zulmü görmezden geldin. Çin’e bu kadar yaranmaya çalıştın, ama daha yeterli sayıda Çin aşısı bile getiremedin. Yunanistan kadar bile aşı satın alamayan bir iktidar. Yazıklar olsun. Hani dünya lideriydin, ne oldu Sayın Erdoğan? Lafa gelince, fırtınalar estirip, icraata gelince, ıslık çalıyorsun. Hariçten gazel okumaya gelince, en mahir sensin, milletin derdine gelince, araziye uyum sağlıyorsun. Senin için liderlik bu mudur Sayın Erdoğan?
Sayın Erdoğan ve arkadaşlarının bu sıralar, milletimizin sağlığına, esnafımızın durumuna ayıracak vakitleri maalesef yok. Biliyorsunuz kendileri bu günlerde, Boğaziçi’ne kafasına göre atadığı rektör üzerinden, ortalığı karıştırmakla meşgul. Sayın Erdoğan’a sorarsanız, bu arkadaş gerçek bir liyakat abidesi. Hatırlarsanız, Damat Bakan’ı atadığında da kendisinden, bu arkadaşımızın ne kadar büyük bir ekonomist olduğunu dinlemiştik. Hani açıktan ekonomi dersi almıştı ya kendisi… Heyhat huylu huyundan vazgeçmiyor. Instagram fenomeni Damat Bakan gitti, şimdi ise damat aromalı rektör geldi.
Mesela patronu, o doymaz beş müteahhitten biri, Yöneticisi de eski Damat Bakan’ın kardeşi olan medya grubunun bir gazetesinde, geçen gün, birinci sayfada bir kılavuz yayınlandı. Market alışverişi kılavuzu. Hiç mi utanmıyorsunuz? Bu rezaleti gördün mü Sayın Erdoğan? Ceplerine para koyup, medya satın aldırdığın bu vicdansızlar, milletimin acı gerçeğiyle alay ediyor, alay. Bu rezalet, önce seni vurur Sayın Erdoğan! Damadının kardeşi, elinin altındaki gazeteler üzerinden kuyunu mu kazıyor bilmem, ama milletimize yapılan bu hakaretin hesabını sormak, önce sana düşer. ‘Manşetlerle savaştık’ diyordun, al sana savaşılacak manşet. Önüne gelene terörist demeyi biliyorsun. İlla terörist arıyorsan, önce ay sonunu getiremeyen milletimizin sorunlarıyla alay eden, bu haysiyetsizliğe bakacaksın Sayın Erdoğan!
Pulitzerlik bir başka habercilik başarısına da Pazar günü ibretle şahit olduk. Devletin haber ajansı, taaa Japonya’dan ‘esnaf’ haberi yaptı. Hani şu terörist başının mesajını, dünyaya duyuran Anadolu Ajansı var ya, işte o. Japonya’dan haber yapmış, diyor ki; ‘Japon esnaf zor durumda.’ Güler misin, ağlar mısın? Burnunun dibini göremeyen, muhteşem habercilik, işyerlerinin sınırlı saatlerde çalıştığı Japonya’da, esnafın sesi olmuş. Yakında Sayın Erdoğan kürsüye çıkıp, çilekeş Japon esnafı için, yardım kampanyası başlatıp, IBAN isterse şaşırmayın. Tokyolu Şef Yukimori’nin derdiyle dertleneceğinize, Ankaralı işletmeci Zeynep Hanım’ın derdiyle dertlenin.
Esnafımızın sabrı artık tükendi. Buradan iktidara seslenmek istiyorum: Bu sadaka gibi destekleri artık açıklamayın, çünkü derde çare olmadığı gibi, böylesine bir umursamazlık, esnafın sinirlerini iyice hoplatıyor. Ya mağdur esnafın derdini çözecek doğru düzgün destek paketleri açıklayın, ya da azaltılmış sayıda masayla, HES kodu kontrolü olacak şekilde lokanta ve kafeleri artık açın.