35,1895
2.968,33
9.724,50
Türkiye’nin tanınmış jeofizik ve deprem uzmanlarından Prof. Dr. Ahmet Ercan, “Kentsel Dönüşüm ve Sürdürülebilir Kentler” paneli için Mersin’de bulundu. Dört gün boyunca, şehrin bazı binalarının ve gökdelenlerin fotoğraflarını sosyal medya platformu X’te paylaşarak, bu yapıların deprem ve zemin riski açısından değerlendirmesini yaptı. Ercan’ın bu paylaşımları, kamuoyunda geniş yankı buldu ve özellikle yapıların güvenliği konusunda tartışmalara yol açtı.
Deprem konferansı için İstanbul’dan gelen profesörler ve uzmanlar, Mersin’de düzenlenen etkinlikte önemli konuları tartışmak üzere bir araya geldi. Ancak, kenti yöneten belediye başkanlarının katılım göstermemesi dikkat çekti. Deprem uzmanı Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, bu durumu eleştirerek, “Belediye başkanlarının toplantıda olmaması büyük bir talihsizlik” ifadelerini kullandı. Ercan, yerel yönetimlerin bu tür kritik konularda daha fazla sorumluluk alması gerektiğini vurguladı.
“Bu Bir İntihardır!”
Prof. Dr. Ercan, özellikle sahil kesimindeki çok katlı binaları eleştirerek, “Bu yapılaşma suçuna son verin. Bu bir intihardır!” dedi. Sosyal medyada büyük yankı uyandıran paylaşımlarında, yerden gelen sorunların depremlerin nedenleri arasında yüzde 65’lik bir orana sahip olduğunu belirtti. Mersin’in zemin yapısının çok kötü olduğunu tekrar eden Ercan, “Mersin, 12 rauntluk bir boks maçının beşinci rauntuna çıkmış bir boksör gibi,” diye ekledi.
Yer Denetim Kuruluşları Gerekiyor
Ercan, Türkiye’de deprem yönetmeliklerinin sürekli güncellendiğini ancak yer denetim kuruluşlarının eksik olduğunu vurguladı. “Kötü yerde iyi yapı olamaz. Yer denetim kuruluşları kurulmalı ve bunlar tapu kayıtlarına geçmelidir,” ifadelerini kullandı. Mersin’in tarım alanları üzerine kurulduğunu ve bu durumun sürdürülebilir bir şehirleşme için sorun oluşturduğunu belirtti.
Mersin’in Geçmişi ve Geleceği
Ercan, Mersin’in geçmişte tarım alanı olarak kullanıldığını hatırlatarak, “Bir Türk olarak Mersin’le onur duyuyorum ama aynı zamanda utanıyorum,” dedi. Daha önceki depremlerde kayıplar yaşayan illeri hatırlatarak, “Hataylılar da sizin gibiydi ama göçük altında kaldılar,” ifadesini kullandı.
Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Mersin’in yerleşim alanının oldukça riskli olduğunu vurguladı. Deprem yıkımlarının yüzde 65’inin zemin kaynaklı sorunlardan kaynaklandığını belirterek, “Kötü yerde iyi yapı olamaz. İyi yerde iyi yapı olur” uyarısında bulundu. Mersin’in tarım alanları üzerine inşa edildiğini ve bu durumun gelecekte ciddi sorunlar yaratabileceğini ifade etti.
Ercan, Mersin’in hızla büyüdüğünü ve mevcut yapılaşmanın çarpık olduğunu dile getirirken, bu konuda halkın sağ kalma mücadelesine dikkat çekti. Açıklamalarının bazı kişiler tarafından rahatsızlıkla karşılandığını belirten Ercan, “Bizim görevimiz insanları uyarmaktır; bu, bilim insanının sorumluluğudur” dedi. Ayrıca, Türkiye’nin en iyi deprem yönetmeliğine sahip olduğunu, ancak uygulama eksikliklerinin olduğunu vurguladı.
Mersin’in Deprem Gerçekleri
Mersin ve Adana’nın zeminleri nedeniyle gelecekte olabilecek büyük depremleri ağır bir şekilde hissedeceğini söyleyen Ercan, “2023 depremleri Mersin’in bütün yapılarını yordu,” dedi. Şehirdeki yapıların, 6 Şubat depreminde 6 gücünde hissedildiğini, bu durumun da yapıları yıprattığını belirtti.Bu eleştiriler, Mersin’deki inşaat uygulamalarına dair tartışmaları daha da alevlendirdi. Ercan’ın açıklamaları, hem destek hem de eleştiri aldı ve şehirdeki zemin sorunlarının daha fazla dikkat çekmesi gerektiğini ortaya koydu.