Mersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından hazırlanan ve önümüzdeki on yıl boyunca bakliyat sektöründe beklenen gelişmeleri içeren rapora dikkat çekerken bakliyat alanında potansiyelin yeni dönemde uygulanacak 13 ürünü kapsayan üretim planlaması modelinde göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguladı.
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) ile FAO tarafından yayımlanan “Tarımsal Görünüm 2024-2033” raporu, bakliyat sektörünün gelecek on yılını detaylı bir şekilde inceledi. Özdemir, raporun bakliyatın yüksek protein ve lif içeriği ile vitaminler, mineraller ve kompleks karbonhidratlar açısından zengin olduğunu ve bu besleyici özelliklerin sağlıklı beslenme için önem taşıdığını belirtti. Bakliyat, sindirim sistemini iyileştirmek, kan şekerini düzenlemek, iltihaplanmayı azaltmak, kolesterolü düşürmek ve kronik sağlık sorunlarını önlemek konusunda katkı sağlar.
Raporda, gıda üretiminden tüketimine kadar olan süreçte bakliyat grubunun gıda kaybı oranının sadece yüzde 1 olduğu vurgulanmaktadır. Ayrıca, bakliyatın uzun süre saklanabilmesi ve besin değerinin korunması, gıda israfını en aza indirerek sürdürülebilir bir gıda sistemine katkı sağlamaktadır. Kentleşme, değişen yaşam biçimleri ve yoğun iş temposu, sağlıklı atıştırmalıklara olan talebi artırmış ve bakliyatın önemini pekiştirmiştir.
Bakliyat, et ve et ürünlerine alternatif bir protein kaynağı olarak görülmekte ve sağlık ile çevre bilincine sahip tüketiciler tarafından daha fazla tercih edilmektedir. Bakliyatın olumlu özellikleri göz önüne alındığında, küresel bakliyat pazarının önümüzdeki on yıl içinde büyümesi bekleniyor.
Dünya nüfusunun yüzde 9 artması öngörülürken, dünya bakliyat üretiminin 2033 yılında 95 milyon tondan yüzde 25 artışla 119 milyon tona ulaşacağı tahmin edilmektedir. Kişi başı bakliyat tüketiminin yüzde 21 artarak 8,6 kg’a çıkacağı öngörülmektedir. Ayrıca, dünya bakliyat ticaret hacminin 2023 yılı itibariyle 19 milyon ton olup, yüzde 16 artarak 22 milyon tona ulaşması bekleniyor. Kanada, Avustralya ve Rusya’nın en önemli ihracatçı ülkeler arasında olacağı tahmin edilmektedir.
Raporda Türkiye’nin 2023 yılında 1 milyon 57 bin ton bakliyat ürettiği ve bu miktarın 2033 yılında yüzde 15 artışla 1 milyon 220 bin tona çıkmasının beklendiği belirtilmektedir. Ancak bu artış oranı, dünya genelinde öngörülen artış oranının altında kalmaktadır. Türkiye’nin 2023 yılında 864 bin ton ihracat ve 1 milyon 124 bin ton ithalat yaptığı, ithalatının yüzde 2,4 azalması ve ihracatının aynı oranda artması beklense de, net ithalatçı pozisyonunun devam edeceği öngörülmektedir.
Kişi başı tüketim seviyesinin ise sabit kalması tahmin edilmektedir. OECD ve FAO’nun “Tarımsal Görünüm 2024-2033” raporu, bakliyat sektörü için gelecekteki eğilimleri öngörmekle birlikte, sonuç olarak tahmin niteliğindedir. Sektör olarak, Türkiye için öngörülen üretim, dış ticaret ve tüketim tahminlerinin gerçekleşmesini istemiyoruz. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, ülkemizin bu yıl itibariyle 13 stratejik ürün için üretim planlamasına başlayacağını ve bakliyatın da bu ürünler arasında olduğunu açıkladı. Ayrıca, Bakanlığın 2024-2028 Stratejik Raporunda bakliyat ekim alanlarının yüzde 29 artarak 2028 yılında 11 milyon dekara çıkarılmasının hedeflendiği belirtilmiş ve bu hedef yaklaşık 1,5 milyon ton üretime denk gelmektedir.
Ülkemiz, mevcut durumda 2,5-3 milyon ton bakliyat üretme, işleme ve bunun yarısını ihraç etme kapasitesine sahiptir. Bu bağlamda, Bakanlığın üç yıllık üretim planlamasında bu potansiyelin dikkate alınması büyük önem taşımaktadır. Ana hedefimiz üretim, tüketim ve ihracat rakamlarını artırmak olmalıdır. Kanada ve Avustralya’nın uzun yıllardır, Rusya’nın ise özellikle son yıllarda bakliyatı özel ürünler olarak değerlendirmesi, bu önemli potansiyelin değerlendirilmesine yardımcı olacaktır,” diye konuştu.
News
Mersin
Mersin
Mersin
Mersin
Mersin
Genel
