34,5183
2.959,58
9.126,09
06 Kasım 2024 Çarşamba
Türk Anneler Derneği Yenişehir Şubesi, Mersin’de eğitim hayatlarına devam eden üniversite öğrencilerine yönelik burs programı başlattı.
Dernek, öğrencilere ekonomik destek sağlamak amacıyla 7 Kasım Perşembe günü Mezitli’de bulunan Down Kafe’de kaynaşma yemeği düzenleyecek. Etkinlik, aynı zamanda gençlerin zorlu ekonomik koşullarda daha kolay bir şekilde eğitim hayatlarına devam edebilmelerini hedefliyor.
Türk Anneler Derneği Yenişehir Şube Başkanı Güler Demir, burs programı hakkında yaptığı açıklamada, “Geleceğimizin gençleri için atılacak her adım, ülkemizin aydınlık yarınları için büyük önem taşıyor. Bu kaynaşma yemeği ile hem öğrencilerimizin ihtiyaçlarına dikkat çekecek hem de hayırsever iş insanları ve kent bürokrasisiyle güç birliği yaparak, gençlerimizin eğitim yolculuklarına destek olacağız,” dedi.
Yemeğe, Mersin’in yerel yöneticileri, hayırsever iş insanları ve öğrenciler katılacak. Güler Demir, bu anlamlı etkinlikte tüm katılımcıları görmekten mutluluk duyacaklarını belirtti ve katılım çağrısında bulundu. Etkinlik, 7 Kasım Perşembe günü saat 12:00’de Mezitli Down Kafe’de gerçekleştirilecek.
Piri Reis Lions Kulübü, 2024-2025 dönemi hedefleri doğrultusunda “Beni Fark Et Anne” sloganıyla dikkat çekici bir seminer düzenledi. Kulüp başkanı Enis Şayan liderliğinde gerçekleştirilen etkinlik, geniş bir katılım ile hayata geçirildi.
Seminerin ana teması, modern çağın en yaygın sorunlarından biri olan madde bağımlılığı ve teknoloji bağımlılığıydı. Bu bağlamda, çocukları uyuşturucu madde bağımlılığına karşı bilinçlendirmek ve teknolojinin bilinçsiz kullanımına bağlı davranışsal bozuklukları önlemek amacıyla Taç Okulu ilkokul ve ortaokul öğrencilerine, lise öğrencilerine ise çözüm önerileri sunuldu.
Uzman Psikolog Seda Altun Gök, Bilgilerini Paylaştı
Seminerde, kulüp üyesi uzman psikolog Seda Altun Gök, katılımcılara madde bağımlılığı ve teknoloji bağımlılığının etkileri hakkında kapsamlı bilgiler sundu.
Gök, çocukların bu sorunlarla başa çıkabilmesi için ailelerin ve toplumun üzerindeki sorumlulukların altını çizerken, etkili stratejiler ve çözümler önerdi. Katılımcılar, sunumdan sonra sorularını yönelterek bilgi alışverişinde bulundu.
Geleceğe Yönelik Hedefler
Piri Reis Lions Kulübü, sağlıklı bireyler yetiştirmek adına hayatın tüm alanlarında çalışmalarına devam edeceğini duyurdu. Başkan Enis Şayan, etkinliğin ardından yaptığı açıklamada, “Bizler, alanında uzman kişilerle bu farkındalık çalışmalarını sürdüreceğiz. Toplumumuzun geleceği için üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmeye hazırız,” dedi.
Seminerin başarılı geçmesi, katılımcılardan ve öğrenci velilerinden olumlu geri dönüşler aldı. Piri Reis Lions Kulübü, önümüzdeki dönemde de benzer etkinliklerle topluma katkıda bulunmayı hedefliyor.
Mersin Portal-Haber Merkezi
Basın açıklamasında Ak Parti Mersin İl başkanı Adem Aldemir şu ifadelerde bulundu;
Bugün, İsrail’in Filistin’e yönelik başlattığı insanlık dışı saldırının birinci yılında bir araya gelmiş bulunmaktayız. Bu vesileyle, Filistin halkının maruz kaldığı zulmü bir kez daha güçlü birşekilde kabul etmediğimizi ve Filistin davasını savunmaya devam edeceğimizi tüm dünyaya birkezdahailan ediyoruz.
İsrail, Gazze Şeridi’ne yönelik başlattığı saldırılar ile Filistinli savunmasız sivilleri hedef almış, uluslar arası hukuku hiçe sayarak büyük bir insanlık suçuna imza atmıştır.
İşlediği soykırım suçunun üzerini örtmek için de 7 Ekim’i bahane etmektedir. Bu noktadaçok önemli bir gerçeğin altını çizmek istiyoruz: 7 Ekim’i, meselenin sanki sıfır noktasıymış gibiele alan bir yaklaşımı kesinlikle kabul etmiyoruz. 7 Ekim esasında İsrail katliam ve soykırım makinasının hız ve şiddetinin daha da artmasıdır. Bir yılın içinde 17 binden fazla çocuk, 11 binden fazla kadın olmak üzere 42 binden fazla masum Filistinli sivil İsrail’in acımasız ve insanlık dışı saldırıların da şehit düştü.
Hiçbirşey7Ekim’debaşlamadı!Süregidensoykırıma7Ekimsebepolmadı!
77 yıllık bir işgal, zulüm ve katliam tarihinden bahsediyoruz. Topraklarından edilmiş;hakları ve malları gasp edilmiş; öldürülmüş; katliama uğramış milyonlardan bahsediyoruz. Böylebir gasp ve hırsızlığın üstüne kurularak, uluslararası hamilerinden yüz bulup günümüze kadar gelen bu suç şebekesinden zaten ne hak ne hukuk nede adalet beklenebilir.
Diğer taraftan, uluslar arası hiçbir kurum bu insanlık dışı durumun durdurulması için yeterli çaba sarf etmemiş, insan haklarını ağzından düşürmeyen bazı Batılı devletler maalesef ki İsrail’i kınama cesareti bile gösterememiştir. Bugün hala uluslararası toplum gereken adımları atmaktan, uluslar arası hukuku işletmekten son derece uzaktır.
İsrail, bölgenin ortasına Batılı güçlerce bırakılmış bir bomba misali on yıllardır bölgede istikrarsızlık ve kaos kaynağı olmayı sürdürmektedir.
İsrail, kurulduğu günden bu yana, Batı’nın çifte standardını, iki yüzlülüğünü ve ikirciklitavrını gösteren bir örnek olmuştu. 7 Ekim’den bu yana da acizlik, zayıflık ve sefaletini degöstermiş oldu. Bugün bu katliama ses çıkarmayan hiçbir devletin kendini ciddi bir devlet olarak görme hakkı yoktur. Yine bugün bu soykırıma itiraz edemeyen hiçbir ülkenin insanlığa söyleyecek tek bir sözü kalmamıştır.
İsrail 1930’ların Nazi Almanyası’ndan farksızdır. Tıpkı Nazi Almanyası gibi soykırımcı, saplantılı ve ırkçı bir ideolojiye sahiptir. Yine tıpkı Nazi Almanyası gibi saldırgan, şımarık, küstah davranışlar sergilemektedir. İsrail bugün Ortadoğu’da etrafına bulaşan ve tüm bölgenin düzen veistikrarını tehdit eden bir yapıdır. Nazi Almanyası’nın durdurulmamasının dünyanın başına açtığıdertleri tarihten biliyoruz. Bugün de İsrail durdurulmadığı takdirde tüm bölgeyi ateşe atana kadar devam edecektir.
Bu nedenle tüm gücümüzle haykırıyoruz:
İsrail durdurulmalıdır! Netanyahu hesap vermelidir!
Diğer taraftan devam eden bu vahşet karşısında ortak bir adım atamayan İslam dünyasının içinde bulunduğu durumdan da dersler çıkarmalıyız. Bu anlamda güçlü bir Türkiye’nin daha adilbir dünya ve daha etkin bir İslam dünyası için ne kadar elzem olduğunu bir kez daha görüyoruz.Türkiye olarak Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Filistin’in haklı davasını her zaman ve her platformda savunduk; savunmaya da devam edeceğiz. Türkiye, yalnızca diplomatik yollarla değil, aynı zamanda insani yardımlar ve kalkınma projeleriyle de Filistin halkının yanında olmuştur. Filistin’e yapılan insani yardımların büyük çoğunluğu bugün ülkemiz tarafından yapılmaktadır.
Konuyu insani boyutlarının yanı sıra stratejik boyutlarıyla da en ince ayrıntılarına kadar elealıyoruz. İsrail saldırganlığının ülkemize de yönelebileceği riskini tüm bölge ülkeleri gibi biz de görüyoruz. Vad edilmiş topraklar safsatasının içine ülkemiz topraklarını da katan bu suç şebekesinin planlarının farkındayız. Stratejik tüm hazırlıklarını yapan bir ülkenin özgüveninitaşıyoruz. Fakat aynı zamanda toplumsal istikrarın da hayati olduğunu bildiğimizden iç cepheyigüçlü tutmak için vatandaşlarımızı ülkemizin karşılaşabileceği uluslararası tehditler konusunda siyasi ve ideolojik tutumlarından bağımsız olarak tek bir cephede birleşmeye davet ediyoruz.
Bu nedenle Cumhurbaşkanımızın yıllardır tekrar ettiği “bir olacağız, iri olacağız, diriolacağız,kardeşolacağız,hepberaberTürkiyeolacağız”şiarınıbirahitleşmeolarakgörüyoruz.
Bu anlamda güçlü bir Türkiye’nin ve siyasi iradenin öneminin hem bölgemiz hem deinsanlık için ne denli hayati olduğunu bir kez daha vurguluyoruz. Filistin davasına sahip çıkan Cumhurbaşkanımızın küresel çeteler ve onların yerli işbirlikçileri tarafından yıllardır neden hedef alındığını bugünlerde yeniden idrak ediyoruz.
Filistin, sadece bir coğrafi bölge yada bir halkın mücadelesi değildir; Filistin, tüm insanlığın vicdan davasıdır. Filistin’in bağımsızlık mücadelesi, aynı zamanda evrensel insan hakları mücadelesidir. İsrail’in işgal politikalarına, Filistin halkına uyguladığı zulme ve insan hakları ihlallerine karşı mücadelemiz Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde devam edecektir.
Kamuoyuna saygılarımızla duyurulur.
Mersin Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, merhum Prof. Dr. Erdal Baykan’ı anmak üzere 7 Ekim 2024 tarihinde özel bir tören düzenledi. 25 Eylül 2024 tarihinde hayata veda eden Baykan, akademik yaşamının yanı sıra insani değerleriyle de tanınan bir liderdi.
Tören, Prof. Dr. Uğur Oral Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi ve Rektör Prof. Dr. Erol Yaşar, Rektör Yardımcıları, dekanlar, öğrenciler ve akademik personel katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından Kuran-ı Kerim tilaveti ile başlayan etkinlikte, Baykan’ın özgeçmişi okundu ve hayatına dair bir video gösterimi yapıldı.
Rektör Yaşar, yaptığı konuşmada, “Erdal hocamız, sadece bir akademisyen değil, aynı zamanda örnek bir insan ve mentordu. Onun bize bıraktığı miras, sadece bilim alanında değil, insan ilişkilerinde de bize rehberlik edecek” dedi. Yaşar, Baykan’ın fakültenin kurulmasına olan katkılarını ve insanlara olan yaklaşımını vurgulayarak, “Hepimizin gönlünde derin izler bıraktı” ifadesini kullandı.
İlahiyat Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Abdulvahid Sezen de, Baykan’ın derin bilgi birikimi ve öğrencilere olan bağlılığı ile fakültenin önemli başarılara imza attığını belirtti. “Erdal hocamızın kapısı her zaman açıktı ve onun anlayışlı liderliği bizlere ilham verdi” diyerek, Baykan’ın hatırasını yaşatacaklarını sözlerine ekledi.
Öğrenci Hakkı Tüzün, Baykan’ın kendileri için bir dost ve rehber olduğunu dile getirerek, “Kendisi, kişilik eğitimimize büyük katkı sağladı. Bize kattığı değerleri yaşatmak bizim için bir sorumluluktur” şeklinde konuştu. Törende, Baykan’ın anısına dua merasimi gerçekleştirildi. Katılımcılar, merhum hocanın yaşamına ve akademik mirasına olan özlemlerini paylaşarak, onu unutmayacaklarını bir kez daha ifade etti.
Prof. Dr. Uğur Oral Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen panelde Rektörümüz Prof. Dr. Erol Yaşar ve akademik camia bir araya geldi. Tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. İlahiyat Fakültesi akademisyenlerinden Öğr. Gör. Muzaffer İnneci’nin Kuran-ı Kerim tilaveti ile devam etti.
Eğitim Birsen Mersin Üniversiteler Şube Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Ömer Özbilen’in açılış konuşmasının ardından, panelin kolaylaştırıcılığını İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cemal Altan üstlendi. İlk konuşmayı yapan Dr. Mustafa Erim, İsrail sorununu tarihsel bir perspektiften ele alarak Yahudilerin Kudüs’teki yurt ve devlet arzularını aktardı. Daha sonra söz alan Doç. Dr. Buğra Sarı, Hamas’ın kendi vatanını savunduğunu belirterek, Netenyahu hükümetinin meşruiyetini sorguladı.
Son olarak, Dr. Kaan Kutlu Ataç, bölgenin jeopolitik konumu ve Türk milli güvenliğinin önemine değindi. Panelde, yaşanan bu vahşetin unutulmaması gerektiği vurgulandı ve bu tür etkinliklerin sürekliliğinin önemine dikkat çekildi. Katılımcılar, İsrail’in politikalarının yarattığı olumsuz etkilerin üstesinden gelinmesi için acil adımlar atılması gerektiğini dile getirdi.
Etkinliğin sonunda, soru-cevap kısmında katılımcılar konuşmacılara çeşitli sorular yöneltti. Rektörümüz Prof. Dr. Erol Yaşar, panelin sonunda konuşmacılara teşekkür belgelerini takdim etti ve toplu bir fotoğraf çekimiyle panel sona erdi.